SİYASETTE YOZLAŞMA
Felsefede yozlaşma genel anlamda başkasına ait düşüncelerini sorgulamadan kabul etmek, olduğu gibi değil de başkası gibi yaşamak. Kendin olamamak yanı özgün olmamak olarak tarif edilir. Siyaset yapan kamu görevinde bulunan veya başka toplumsal görevlerde bulunan aktörlerin, şahsi çıkarlarını gerçekleştirmek amacıyla mevcut hukuk yada ahlaki normları ihlal edici davranışları siyasi yozlaşma belirtisidir. Yozlaşma temelde bir ahlak sorunudur. Yozlaşma aynı zamanda bir egoizmdir. Kendinin vazgeçilmez biri olduğuna inanan bir siyasi aktör bütün ahlaki normları ve ideolojik ilkeleri çiğner!
Maalesef önümüzdeki Mart ayında yapılacak yerel seçimler öncesi adaylaşma sürecinde siyasi yelpazenin bir ucundan diğer ucuna tüm yelpazede yer alan partilerin içinde yozlaşmış siyasi aktörler karşımıza çıktı.
Somut örneklerle açıklayalım; CHP Ankara'nın Çankaya, Yenimahalle ve Mamak, Altındağ gibi bazı ilçelerin dışında kalan neredeyse 20 küsur ilçede eski MHP'li belediye başkanlarını, yada MHP kökenli siyasileri aday gösterdi! Öyle ki son üç dönemdir MHP'den Polatlı belediye başkanlığı yapan şahıs MHP tarafından aday gösterilmeyince gitti CHP'den aday oldu! Bu siyasi yozlaşmaya özellikle Kemal Kılıçdaroğlu döneminde CHP tavan yaptı. Erdoğan konvansiyonel siyaset ile yeneneme hali muhalefeti Erdoğan’a benzeyerek onu yenebiliriz çaresizliği içinde yozlaştırdı! Türkiye tarihinde belki de en yozlaşmış siyasetçi profiline sahip Kemal Kılıçdaroğlu İslamcıyla İslamcı, Ülkücüyle ülkücü, sosyalistle sosyalist, Kürtçüyle Kürtçü olmaya kalktı. Kendisinin bütün ideolojilerin temsilcisi olduğu gibi absürt bir yozlaşma örneği sergiledi. Bunu alenen yaptı. Birçok aydın ve siyasetçi “bu kadar birbirine benzemez aktörü bir araya getirdi” gerekçesiyle Kılıçdaroğlu’nun bu ilkesiz yozlaşmış siyaset tarzının büyük bir başarı olduğunu ileri sürdü!
CHP kurumsal olarak Türkiye’nin maalesef en yozlaşmış partisi haline geldi. Bu durum sadece CHP ile sınırlı kalmadı. Kendi partisinden aday olamayan onlarca belediye başkanı yada siyasetçi başka partilerden aday oldu. Her partide yozlaşmış tipler belediye başkanı, milletvekili yapılmış. Siyasette bu kadar korkunç yozlaşmaya hayatım boyunca şahit olmadım. Partisinden aday gösterilmeyenler başka parti adaylığını kabul ediyorsa bu insanlar egoist, yozlaşmış tiplerdir. Bu insanlar gittikleri partiye zarar verir. Bu tiplerin siyasetten temizlenmesi ahlaki bir sorundur. Bu yozlaşmış insanlara belediye başkanlığı gibi ciddi paraların yönetildiği kurumlar teslim edilemez. Siyasi partiler siyasi kariyer inşa etmek yada onu korumak için parti değiştirmeyi meşru gören aktörlere prim vermemelidir. Bunlar egoist insanlardır. Düşünün 3 dönem yanı 15 yıldır bir şehrin belediye başkanı olan şahıs bu seçimde partisi tarafından aday gösterilmediği için ideolojisi bambaşka bir partiden aday oluyor. Yada sırf kendi partisi kaybetsin diye aday olacak parti bulamıyorsa bağımsız aday oluyor. Bu siyasi aktörler ahlaken yozlaşmış tiplerdir. Hiçbir parti bu siyasi aktörlere prim vermemelidir. İnsanların zaman içinde siyasi ve felsefi düşünceleri değişebilir, gelişebilir. Bu bağlamda siyasi tutumları ve partileri de değişebilir. Buna kesinlikle yozlaşma denemez. Bugün gördüğümüz parti değiştirerek adaylaşma süreci böyle bir düşünce evrimi sonucu gerçekleşmiş bir eylem değildir.